Körelmiş Organlar – I

05/17/2010

Evrimcilerin sık sık dile getirdiği konulardan bir tanesidir; “Körelmiş Organlar“. Peki nedir bu körelmiş organlar? Ne işe yarar?

Körelmiş organlar, canlıların sahip olduğu ancak asıl işlevini yitirmiş organlardır. Mesela uçamayan kuşların kanatları. Yazımızın ilerleyen kısmında göreceğimiz sebeplerden dolayı, bu tür organlar “Evrim” e güzel kanıt oluştururlar. Bu yüzdendir ki, Charles Darwin bu konunun üzerinde epeyce durmuştur.
Yaratılışçıların ise “cevaplanamayan sorular” hanesine artı olarak eklenen konulardan biridir.

Uçamayan Kuşların Kanatları

Tavuğu düşünün kanatları vardır ancak uçamaz. Peki her canlıyı mükemmel (!) bir formda yaratmış Allah uçamayan kuşlara kanat vererek neyi amaçlamıştır?
Evrim tarafında ise cevap basit, uçamayan kuşların ataları , o kanatları bir zamanlar uçmak için kullanıyordu. Değişen çevre koşulları o canlının artık uçmasını gerektirmediğinden kanatlar körelmiştir.

Gene bilindik bir örnek olan tavuktan devam edelim. Bahçenizde beslediğiniz tavukların yiyecek bulmak veya avcılardan kaçmak için uçmasına gerek yoktur. Bu yüzden ehlileştirilen tavukların kanatları körelmiştir. Tavuk, uçmak için gerekli olan kanat donanımına harcayacağı enerji ile artık başka şeyler yapabilir.

Bu konuya değinmişken tabi ki BilgehanBengi‘nin yazısından bahsetmezsek olmaz.


Dandik Tasarım I

Dandik Tasarım II
Buradan bir alıntıyla tavuk örneğini pekiştirelim.


Kaç tane uçamayan kuş biliyorsunuz? En azında tavukları, penguenleri, devekuşlarını biliyorsunuzdur… Bunlar dışında daha pek çok kuş var, kanatları olan ama uçamayan…

Tamam devekuşu iri, penguen de yüzüyor, ama zavallı tavuk niye uçamıyor? Takahe, Kiwi, Kakapo gibi bizim zavallı tavuk da yürümek zorunda… Uçurmayacak kanadı veren Allah sizce nasıl bir tasarımcı?

Devam ediyoruz bu sefer de başka bir siteden alıntı;

Bu konudaki en büyük çarpıtma aslında körelmiş organların işlevsiz organ diye sunulması ve bunların işlevi olmaması gerektiği şeklinde anlatılması. Bu kesinlikle doğru değildir. Körelmiş organ demek işlevsiz organ demek değildir. Bundan 150 yıl önce Darwin bunu açıkça ortaya koymaktadır. “İki görevi olan bir organ bir görev açısından tam gelişmeyebilir veya o görev için hiç gelişmeyebilir -bu görev daha önemli görevi bile olabilir- ve diğer görevi mükemmel bir verimlilikte çalışır olarak kalabilir…Bir organ asli görevini yitirip ayrı bir şey olarak kullanılabilir.” (Charles Darwin, On the Origin of Species, 1859). Görüldüğü gibi Darwin bundan 150 yıl önce aslında konuya açıklık getirmiş. Ama nedense günümüzde bazı kişiler bunu tersi gibi gösterip bunun üzerinden evrim teorisine saldırmaya çalışıyorlar.

Asli görevi açısından tamamen işlevsiz hale gelmiş olsa bile organ ikincil görevlerde vücuttaki diğer organlara yardımcı oluyor olabilir. Hiçbir evrimci bilim adamı bunun aksini iddia etmiyor. Zaten “körelmiş organ” asli görevini yitirmiş organlara deniliyor. Ama bu, o organın başka görevleri olamaz veya başka bir görevi varsa körelmiş organ değildir anlamına gelmez. Yani körelmiş organlar tamamen işlevsiz de olabilir ama kesinlikel tamamen işlevsizdir diye bir iddia yok. Bu evrim karşıtlarının uydurmasından başka birşey değildir. 150 yıl önce Darwin’in yazdıkları ortada, ondan sonra gelen birçok bilim adamı da bu kavramı bu şekilde anlamış ve kullanmıştır.
Kaynak: http://bilimfelsefedin.blogspot.com

Ve bir başka örnek de Richard Dawkins‘den geliyor.


(Not altyazıları okuyabilmek için tam ekran yapınız)

Son olarak Richard Dawkins‘in Yeryüzündeki En Büyük Gösteri – Evrimin Kanıtları kitabından alıntı yapalım.

“Uçamayan bu kuşların kısa ve kalın kanatları, onların uçabilen atalardan türediklerini net bir şekilde ortaya koyar. Devekuşları yine de kanatlarını kullanırlar, fakat sadece denge için ve sosyal amaçlarla. Uçamayan Galapagos karabataği yakından tanıdığımız uçabilen kuzenlerinin yaptığı gibi, işe yaramaz kanatlarını yine de kurutmak için açar. Denizden balık avlama konusunda bir ustadır ama, penguenler gibi, kanatlarını yüzmek için kullanmaz ve su altında büyük, perdeli ayakalarının itiş gücüyle ilerler. Douglas Adams‘a göre “Ama ne yazık ki kakapo (bkz. altta) yalnızca uçmayı değil, uçmayı unuttuğunu da unutmuş. Görünen o ki, ciddi anlamda endişelenmiş bir kakapo bazen bir ağacın üzerine tırnanıp aşşağıya atlar ve sonrasında bir tuğla ne kadar uçabiliyorsa o kadar uçup zarafetten yoksun bir şekilde yere çakılır.”

Gördüğünüz gibi, işe yaramayan kanatlar ve bunları yarattığı söylenen Akıllı(!) Tasarımcı var. Hangi Akıllı Tasarımcı bu kadar ahmak olabilir?

Sevgiler, Saygılar
CasTRo

Aynı formatla devam edecek…


Muhammed’in Köleleri

06/26/2009

Aşağıdaki verilecek liste ağırlıklı olarak Prof. Celal Yeniçeri’nin “Hz.Muhammed ve Yaşadığı Hayat” isimli kitabından kölederlenmiştir. Doğrusunu söylemek gerekirse böyle bir listeyi bu kadar derli toplu bir şekilde başka bir kaynakta (Tabi 2. el kaynak olarak) bulmak mümkün değil. Bu yüzden bu çalışma bence takdire şayandır kendisini tebrik ederim. Yorum kısımları bana aittir ve bazı ufak eklemelerim de olmuştur zaten okuduğunuz da bunu farkedeceksiniz.
Yazının devamını oku »


İskenderiye Kütüphanesi

06/26/2009

İskenderiye kütüphanesi, antik dönemlerin bilinen en büyük kütüphanesidir. Fakat ne yazık ki kutuphane

tamamen imha edilmiş, hatta geriye tek bir kitap (tomar) bile kalmamıştır. Yazının devamını oku »


Atatürk’e gönderilen rapor

06/06/2009


Atatürk'e gönderilen rapor ( Tahsin Mayatepek)Gönderen: deha

Tahsin Mayatepek 1935-1937 yılları arasında 3 yıl’a yakın bir süre Meksika’da Maslahatgüzar olarak çalışmış ve bu süre zarfında, Meksika’da Güneş Kültü üzerine geniş araştırmalarda bulunarak, verilerini 14 değişik rapor halinde M. Kemal Atatürk’e sunmuştur.

Burada 14. ve son rapordan kesitler sunmaya çalışacağız. Rapor incelendikçe, 65 yıl önce yapılan titiz ve ciddi çalışmanın ne kadar takdire sayan olduğu görülecek ve aslında ne kadar geri gittiğimiz anlaşılacaktır.
Yazının devamını oku »