Faith Fighter

06/21/2010

Faith Fighter, güzel ve espirili bir şekilde hazırlanmış bir oyun. Tanrılar ve Peygamberlerden birini seçip diğerleri ile dövüşe başlıyorsunuz. Bazen arkadan FSM gözüküyor. Son savaşmanız gereken karakter ise Xenu. Burada da ince bir göndermeyle en güçlü rakip olarak scientology’i gösteriyor.
Oyunu bitirdiğinizde ise, bir dünyanın üzerinde karakterinizin gözüküyor. Ama yanmış bir dünya. Verilmek istenen mesaj sanırım “din savaşlarından biri galip gelirse o, yıkık bir dünyanın lideri olur.”.
Bu yazımda şuradan yararlandım.

Oyunu facebook’da oynamak için aşşağıda ki linke tıklayın. İyi eğlenceler.

Facebook




Zeus, İsa’yı harcadı. Gözler Mikail’de ?!?

06/17/2010

Sürekli doğal afet veya benzeri haberler gündeme gelir ama küçüklüğümden beri hep camilere yıldırım düşmesi vb. olayları anlayamamıştım.
İslam inancına göre doğa olaylarının sorumlusu “mikail” adlı melektir. Bu yüzden camilere, kuran kurslarına düşen yıldırımları hiç anlamadım. Benim gibi düşünen zat-ı muhteremler de olacak ki, genelde bu tür camiler ve kurslar için “yolsuzluk” v.b iddalar dile getirirler.
Kabe’nin depremlerle yıkılması/hasar görmesi veya defalarca sel altında kalmasını ise ateist olana kadar zaten bilmiyordum.

Güncel bir olay ise, ABD‘nin Ohio eyaletinden. Ohio’da bulunan devasa İsa heykeline yıldırım düşmüş, yanmış ve arkasında sadece profillerini bırakmış.
Bu yıldırım düşmeden önce ki hali;

Bunlar da yıldırımdan sonra ki hali;

Ohio; İsa Heykeli. Yanarken ve yandıktan sonrası.

Eğer bir inançlı veya mistik olaylara inanan birisi olsaydım bu işi Zeus‘un yaptığından şüphelenirdim. Zaten günümüz de sıkça “Tanrıların Soğuk Savaşına” şahit oluyoruz.

Müslümanların hali ile gayri-müslümleri karşılaştırınca, diğer tanrılar zaten daha ağır basıyor.

Yani şöyle ki son din ve hak din(!) olan İslamı benimsiyen ülkeler genelde geri kalmış ülkeler içindeyken, gavur olarak tanımladığımız insanlar bilim, teknoloji, sanat, kültür ve medeniyette almış başını gidiyor.

Bir başka örnek vermek gerekirse; bir tarafta müslüman Filistin, diğer tarafta lanetli Yahudi ırkı ve Yehova. Sonuçtan bahsetmiyorum bile, sanki tevrat’ın tanrısı kişiliğine uygun davranıyor ve Allah sessiz. (Evet, evet onlar öbür tarafta gününü görecek. Haklısınız(!) )

İşte burada Zeus sanki bize bir mesaj vermeye çalışıyor. Acilen bir hristiyandan yanıt bekliyorum, Zeus’un mesajını aldınız mı?
Ha buradan kendine pay çıkaranlar çıkarsa diye önceden belirteyim. Bu işi mikail’e yamayıp, işte “Allah’ın mesajı, İsa heykelini yaktı, yıktı” diyenler olursa sorarım;
Zeus’un neyi eksik?

Sevgiler, Saygılar
CasTRo (Ulu CuvCuv)

Edit : 18.06.10
“Şüpheci Melek” benden önce davranmış bu konu hakkında bir yazı hazırlamış. Onun yazısına şuradan ulaşabilirsiniz. http://suphecimelek.wordpress.com/2010/06/16/tuh-isabet-ettiremedik/


Diyaneti Ürküten Araştırma ve Tarihi Gerçekler

05/14/2010

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet GörmezDiyanet İşleri yapılan bir araştırma sonucunda bir gerçeği farketmiş. Müslümanların büyük bir kısmının Kur’an’ı okumadığı, eline almadığı veya okusa bile anlamadığı.
(14 Mayıs 2010 tarihli ilgili haber için buraya tıklayabilirsiniz)

İşin komik tarafı bunu anlamak için 22.000 kişi ile görüşmeleri. Bu zaten bilinen bir gerçek, hele ki diyanet gibi bir kurumun bunu yeni anlamış olması şaşılacak derecede komik. Nedeni ise gayet basit, Diyanet’in kuruluş amacına bakarsak bunu daha iyi anlayabiliriz.
Bir kaç alıntı yapmama izin verin;

Diyanet İşleri Başkanlığı, 4 Mart 1924 tarihinde 429 Sayılı Kanunla Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığına bağlı bir teşkilat olarak kurulmuştur.

Diyanet İşleri Başkanlığı, İslam Dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, Din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevlidir.

Türkiye anayasasının 136. maddesinde; “Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasî görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışmayı ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir.” hükmü yer almaktadır.
Kaynak:
Vikipedi Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı

Atatürk devrimlerinin toplumu çağdaşlaştırmak adına yapılan adımlarından “din” önemli bir yere sahipti.

Hepsi birbirini tamamlar nitelikte ve bir figürü ortaya çıkartmak için dizilmiş domino taşları şeklinde.
Diyanet İşleri de bu taşlardan tam olarak Halifeliğin Kaldırılması’ndan bir gün sonrasına denk geliyor.

Atatürk’ün tam olarak kafasından neler geçti, Diyanet’i kurmakla neyi amaçladı bilemeyiz ama benim fikirlerim bu konuda şöyle; Yazının devamını oku »


Havada Duran Kaya ( Hacer-i Muallak ) Yalanı!

05/13/2010

Bu konu oldukça karıştırılan bir konu olduğu için birkaç şey yazmak istedim.
Öncelikle “Hacer-i Muallak nedir?” oradan başlıyalım.
Muallak Taşı; “Havada Asılı Duran Kaya” anlamına geliyormuş. Rivayete göre, Muhammed miraca yükselirken bu kayaya basar ve kaya Muhammed ile birlikte yükselmeye başlar. Muhammed dönüp kayaya “Dur!” der ve kaya havada asılı kalır ve kıyamete kadar(!) orada asılı kalacağı söylenir. Bir diğer rivayet ise şöyle; İbrahim peygamberin oğlu İsmail’i kurban etmek için bu kayaya yatırmıştır. Bu konuda bir kaç tane daha rivayet var.
Rivayetler bir kenarda dursun asıl konumuz bu değil, asıl konumuz gerçekte havada duran bir taş olup olmadığı ve şu meşhur fotograf:
Hacer-i Muallak Hava Duran Taş Kaya

Elbette bu fotografı gören aklı başında herkes bunun fake, photoshop olduğunu anlayacaktır.
O zaman gerçek Hacer-i Muallak nedir? Aslında bunun cevabı pek çok yerde var ama ben birkez daha açıklamak istiyorum. Yazının devamını oku »


Atatürk’ün dine bakışı

05/11/2010

Daha önce birkaç yerde bu konuyu dile getirmiştim. Ancak gelen yorumlardan ve tepkilerden yola çıkarak bir kez daha paylaşmak istedim. Hemde bu sefer olayı her tarafından ele almış bir yazıyı paylaşıyorum. Bu yazısı için şüphecimelek’e teşekkür ederim.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Din ve Tanrı hakkindaki görüşleri baktığımız kaynağa göre çeşitlilik göstermektedir.
İslam’a yakın kaynaklar, Atatürk’ün İslam ve Peygamber’le ilgili söylediği olumlu şeyleri öne sürerken, bazı başka kaynaklarda da tam tersi demeçler karşımıza çıkıyor.

Peki, nasıl oluyor da, bir kişinin aynı konu hakkındaki görüşleri, farklı kaynaklara göre farklılık gösterebiliyor?
Yazının devamını oku »


Dawkins Belgeseli

05/10/2010

Sitenin sağ tarafında bulunan
** Videolar ** Başlığından
Tanrı Yanılgısı – Tüm kötülüğün kökeni
Zihin Virüsleri – Tüm Kötülüğün Kökeni?
Belgesellerini izleyebilirsiniz.
Yazının devamını oku »